Orta Doğu Teknik Üniversitesi 2024-2025 Yıl Sonu Spor Ödül Töreni Konuşmam (30/05/2025)
ODTÜ'de her yıl sonu Spor Müdürlüğü'nün düzenlediği ödül töreninde bir mezun sporcuya, tüm sporcuları temsilen bir konuşma yapma hakkı verilmektedir. Bu sene spor yöneticisi hocalarımız, muhtemeldir ki ODTÜ'nün ilk spor festivali olan Gençlik Oyunları'na naçizane liderlik etmem dolayısı ile benim konuşma yapmamı uygun gördüler.
Rektörün de katıldığı törendeki konuşmanın en çarpıcı noktaları; takım ve topluluk malzemeleri alımlarında hiçbir yardım olmaması, spor tesisleri girişlerinin ücretlendirilmesi, Devrim'in tadilat zamanlamasının plansızlık içermesi, Devrim'de spordan çok piknik yapılması gibi konulara eleştirilerdi.
Konuşmanın içeriği değişiklik olmaksızın aşağıdadır:
Sayın misafirler
ve hocalarım, değerli sporcu arkadaşlarım,
Geçtiğimiz yıl bu kürsüde, okulda
yedinci yılını doldurmuş bir sporcu arkadaşımız konuşmuştu. Bugün yedinci
yılını doldurmuş bir sporcu olarak aynı geleneği sürdürmenin gururunu
yaşıyorum. ((:
Konuşma fırsatının bana, ODTÜ
Atletizm Takımı’yla birlikte elde ettiğimiz başarılar ve ODTÜ Gençlik Oyunları
vesilesiyle verildiğini varsayarak; bu süreçte edindiğim deneyimleri, hem bir
sporcu hem de bir okul takımı sorumlusu olarak sizlerle paylaşmak istiyorum.
ODTÜ’nün spor takımları olarak; topluluklar
gibi demokratik ve denetlenebilir şekilde sosyal faaliyetlerimizi sürdürmenin
yanı sıra, düzenli antrenmanlar yapıyor ve müsabakalarda ODTÜ’yü temsil ederek
ter döküyoruz.
Spor ile ilgisi olmayan ve
topluluk odalarına sahip birçok topluluk, kuruluş amaçları dışında birçok
faaliyet sürdürürken; biz spor takımları, üniversite prestijini artıracak
birçok etkinliği planladığımız ve “ODTÜ bünyesinde başarılı sporcular nasıl
yetiştiririz”i konuştuğumuz YK toplantılarımızı her hafta münferit kafelerde,
kantinlerde ve başka yerlerde yapmaktayız.
Birçoğumuzun antrenörü dahi yokken, dünya standartlarına uygun antrenman programları hazırlıyoruz. Her sene bizlerden toplanan ve en son 7 Mart 2025’te istenen malzeme talep listelerinin bir yere varmayan akıbeti, bizleri takım malzemelerimizi kendi cebimizden almaya itiyor. Kimi zamanlar Federasyonlardan daha yüksek standartlarda müsabakalar tertip edebildiğimiz hâlde, bazı basit ayrıcalıklardan yararlanmak için bile mevzuatın etrafından dolaşmak ve alternatif yollar bulmak zorunda kalıyoruz.
Tüm bu yüklerin üstüne bir de
Gençlik Oyunları gibi büyük bir organizasyon düzenlediğimizde, hem maddi hem
idari olarak daha da büyük sorumluluklar üstleniyoruz. Etkinlik kapsamındaki
harcamalarımız çok geniş bir yelpazeye yayılıyor. Spor takımları olarak
doğrudan Spor Müdürlüğü’ne bağlı olmamız sebebiyle maddi ve bürokratik tüm
problemlerimizi hiyerarşik zincir içerisinde kolayca iletişim kurabildiğimiz
hocalarımızla çözmek istesek de, Spor Müdürlüğü’ne ayrılan bütçe, bunu imkansız
kılıyor.
Maddi konularda çoğu zaman gerek
okul içi gerek okul dışı başka şirketlere yönlendiriliyoruz. Dışarıdan destekçi
bulduğumuzda birçok kesime sponsor beğendiremiyoruz. Bir kısım giderleri
karşılamayı üstlenen ODTÜ ile ilişikli şirketler ise maddi olarak elimizi epey
rahatlatsa da, verdikleri destek karşılığında ODTÜ’nün spor tesislerinde söz
haklarına sahip oluyorlar. Son bir senede spor tesislerine yapılan artan yatırımlar
memnuniyet yaratsa da, Bu yatırımlarla bağlantılı olarak spor tesislerinde
değişen işleyişler sonucunda sporcu öğrenciler olarak ODTÜ’yü müsabakalarda layıkıyla
temsil edebilmek ve sağlıklı yaşam hakkımızı sürdürebilmek adına ihtiyaç
duyduğumuz spor tesislerine erişimimiz, giderek maddi şartlara bağlanmakta.
Kendi okulumuzda, vergilerimizle inşa edilen tesislere, girebilmek için bedel ödemek zorunda bırakılmaktayız.
Sorunlarımız yalnızca maddiyatla
sınırlı değil. ODTÜ tarihinin en büyük spor etkinliğini 20’ye yakın takım
olarak koordineli şekilde planlayabildik. Aynı özende koordinasyonu ODTÜ’nün
ilgili birimlerinden de bekledik. Ancak stadyum çimlerinden sorumlu personele
böyle büyük bir organizasyonun Devrim Stadyumu’nda yapılacağı önceden
bildirilmemiş; etkinliğin 16 Mayıs’ta başlayacağını bu personelin sosyal
medyadan öğrenmeleri, birimler arası koordinasyon eksikliğini açıkça ortaya
koymuştur.
Gençlik Oyunları kapsamında çim
alanı korumak üzere alınan idari karalara uyup, sahne kurulumu için koşu
pistine dahi araç girmesine müsade etmesek de, ODTÜ’nün en değerli
geleneklerinden olan Bahar Şenliği için benzer hassasiyetlerin gözetilmediğini
üzülerek gözlemledik.
Çimlerin ve pistin üzerinde
araçların dolaşması, etkinlik sonrası çim alanda yaşanan tahribat gibi
durumlar, bizlerde “Gençlik Oyunları Frizbi maçlarını stadyumda yapmadığımıza
değdi mi?” gibi soruları akıllara getirdi.
ODTÜ Devrim Stadyumu başta olmak
üzere spor tesisleriyle ilgili yetkiler, üniversitemiz sporunun doğal söz
sahibi olan Spor Müdürlüğü’nden başka birimlere devredilmiş veya
devredilmektedir. Her yönü ile bir spor tesisi olarak korunması gereken
stadyumda, atletizm başta olmak üzere stadyum sporlarının gelişmesi
zorlaşmaktadır.
Kampüs içinde mesire alanı olarak kullanılabilecek, bisiklet sürülebilecek, piknik yapılabilecek birçok alternatif varken, birçok spor dalı için alternatifsiz olan stadyumun mesire alanı olarak kullanılması, spor tesislerine dair alınan idari kararların popülist kaygılarla şekillendiği izlenimini yaratmaktadır.
Bizler sporcular olarak:
- Stadyumda spor yaparken sigara izmaritlerine ve
içecek kapaklarına takılmak istemiyoruz,
- Koşarken bebek arabalarına ve bisikletlere
çarpmak istemiyoruz,
- 100 metre koşabilmek için kulvar ortasında grup
halinde yürüyenlerin çekilmesini beklemek istemiyoruz,
- Quidditch, ragbi, frizbi gibi branşlar ya da
cirit atma için güvenli alanlar kurarken, çimde piknik yapanlarla müzakere
etmek zorunda kalmak istemiyoruz,
- Koşarken evcil hayvanların bizi kovalamasını ya
da antrenman sırasında sigara ve başka şeylerin dumanına maruz kalmayı
istemiyoruz.
Bizler
popülizmin dayattığını değil, rasyonalitenin önerdiğini istiyoruz:
Stadyumda rahatça spor yapabilmek istiyoruz.
Bir gün önce, takımımızda
gerçekleştirilen ve aday olmadığım Genel Kurul oylamasıyla, sorumluluklarımı
yeni arkadaşlarıma devrettim. ODTÜ Atletizm Takımı eski başkanı ve ODTÜ Gençlik
Oyunları kurucusu olarak artık herhangi bir sorumluluğum ve çıkar beklentim
olmaksızın, ODTÜ'deki yolculuğumun sonuna yaklaştığım bu zamanlarda, burada
dile getirdiğim tüm sözler ve talepler; bir ruha hizmet etme amacı
taşımaktadır.
Bu taleplerim; ODTÜ’de spor
kültürünün kök salması, başlatmaya çalıştığımız geleneğin bizden sonraki
kuşaklarla yaşatılması, sporun evrensel değerleri olan sevgi, dostluk, eşitlik
ve barışın bu kampüste hep var olması, ve en önemlisi, büyük önderimiz Mustafa
Kemal Atatürk’ün çizdiği yolda, zeki, çevik ve ahlaklı sporcuların ODTÜ çatısı
altında yetişmeye devam etmesi içindir.
Tüm sorunlara rağmen çok büyük
bir umut besliyorum; çünkü ODTÜ’de sporun hak ettiği yere gelmesi için mücadele
eden, aklını, emeğini ve yüreğini ortaya koyan çok değerli insanlar olduğuna
ODTÜ’deki yolculuğumda tanık oldum.
Bu yolculukta birlikte çalıştığım herkese, bizlere her kararımızda güvenen ve özgür hareket alanı tanıyan Zeynep Hocama ve tüm Spor Müdürlüğü personeline, takımlar ve topluluklardan sporcu arkadaşlarıma, ve en önemlisi, tanıdığım en güzel insanlardan oluşan, ve liderlik etmekle en büyük onurlardan birine eriştiğim ODTÜ Atletizm Takımı’ma en içten teşekkürlerimi sunarım.
Murat Yaşar
BASKIN
30/05/2025